Sağlığımızla Oynuyorlar !

Anayasa gereği tüm yurttaşlar için eşit koşullarda ücretsiz olarak verilmesi gerekli eğitim ve sağlık hizmetleri ne yazık ki AK Parti iktidarı döneminde özel sektörün vicdanına teslim edildi.

Hatta bu kurumların bağlı olduğu bakanlıkların başına da özel okul ve hastane sahipleri getirildi.

Eğitim sisteminin içini boşaltarak halkı sisteme bağımlı hale getiren iktidar akıl sağlığımızla oynadığı yetmiyormuş gibi şimdi de fiziki sağlığımızla oynuyor.

Eğitim sisteminde sürekli değişen müfredatlar bir yana toplumun en örgütlü kesimlerinden olan eğitimcileri de baş öğretmen, uzman öğretmen, kadrolu ya da sözleşmeli-ücretli öğretmen gibi kategorilere ayırarak örgütlenmelerini önlemeye çalışıyorlar.

Keza sağlık sisteminin orta yerine şehir hastanelerini koyan iktidar, bir yandan bu alanda birçok yandaş müteahhite rant alanı açtığı yetmiyormuş gibi özel sağlık kurumlarını teşvik uygulamalarıyla korumaya aldı.

Eğitimciler gibi örgütlülük düzeyi yüksek bir meslek grubu olan sağlık çalışanlarını da sistemde yapılan anlamsız uygulamalarla baskılamaya çalışıyor.

Sağlık çalışanlarının içerisinde çalışma koşulları en ağır ve adaletsiz olanı da 1. Kademe Aile ve Çocuk Sağlığı Merkezlerinde görev yapan Aile Hekimleri.

Son çıkarılan bir yönetmelikle koşulları daha da ağırlaştırılan 25 binin üzerindeki aile hekimleri, hemşireler ve ebeler, tartışmalı yönetmeliği protesto etmek için ülke çapında bir kez daha iş bırakma eylemi yapıyorlar.

Türk Tabipleri Birliği 8 Ocakta da tüm sağlık çalışanlarının iş bırakacağını açıkladı.

Aile hekimleri, yönetmeliği protesto etmek için 2-6 Aralık arasında ve 5-7 kasım tarihlerinde de iş bırakma eylemi gerçekleştirmişti.

Yurt çapında 8 binin üzerinde olan ASM’lerde(Aile ve Çocuk Sağlığı Merkezi) sözleşmeli olarak çalışan Aile Hekimleri ve ASM’ ler sanki taşeron işletmeler gibi çalıştırılmak istenmekte.

Hekim başına 3 bin 500 hastanın düştüğü ülkemizde büyük metropol kentlerde özel sağlık kurumlarının sayısı devlet hastanelerinin 3 katı düzeyinde.

Özellikle de yaşlı kesimin en çok ihtiyaç duyduğu ilaçların büyük bölümünü yazmaları yasaklanan Aile hekimleri, eğer hasta sayısı belli bir oranın altına düşerse de cezalandırılıyorlar.

Hastayı hastaneye sevk ederse suç, ağrı kesici, antibiyotik gibi günlük yaşamda sıkça kullandığımız ilaçları yazarsa suç, hasta sayısı düşerse suç, ne yapsın Aile Hekimleri?

Kuşkusuz hastanelerin aşırı iş yükünü alması beklenen 1. Kademe Sağlık Kurumlarında (ASM) kimi istismarların önlenmesi, bilinçsiz ilaç kullanımının engellenmesine yönelik kimi tedbirler alınabilir.

Ama bu Aile Hekimlerini, Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan, ebe, hemşire ve diğer sağlık çalışanlarını mağdur ederek mi olmalı?

Daha önce eylemlere katılan sağlık çalışanlarına soruşturmalar açarak, maaş kesintisi yaparak mı sorunları çözeceksiniz?

Kaldı ki sağlık çalışanlarını örgütsüz hale getirme adına yaptığınız bu baskı ve anti-demokratik uygulamalar onları yıldırmadığı gibi her eylemde sayıları artıyor.

Öte yandan bu adaletsiz yönetmelikle yalnızca sağlık çalışanlarını değil, müşteri gibi görmek istediğiniz hastaları ve yakınlarını da cezalandırmış oluyorsunuz.

Aklımızla, duygularımızla alay ettiğiniz yetmiyor gibi şimdi de sağlığımızla oynuyorsunuz.

Ne sağlık çalışanları ne de halkımız bu akıl dışı uygulamaları hak etmiyor.

Beden sağlığımız neyse de giderek akıl sağlığımızdan da olacağız.

Siz bunları yaparken ülkede terörü sonlandırma, huzuru ve barışı sağlama iddiasıyla yaptığınız girişimlerdeki niyet ve samimiyetinize nasıl inanacağız?

Anlaşıldı; pandemi döneminde canlarını ortaya koyarak yaşam mücadelesi veren halkın yanında yer alan Sağlık emekçileri için “Hakkınızı ödeyemeyiz.” Demiştiniz.

Şimdi sözünüzü tutuyor, en doğal ve yasal haklarını ödemiyorsunuz!..

Yeter artık! Sağlığımızla oynamayın…

AYHAN ONGUN(Gazeteci-Yazar) 7 Ocak 2025/BODRUM