Tamer Başkana Öneriler

Ülkemiz ve demokrasi açısından yaşamsal öneme sahip bir seçimi geride bıraktık.

Seçimden sonraki ilk yazımda “Dipten gelen kırmızı dalga” demiştim.
Gerçekten de hiçbirimizin öngöremediği bir başarıya imza attı muhalefet.Kuşkusuz bu başarıda en büyük pay Cumhuriyet Halk Partisi ve onun yeni yönetimine aittir. 

Her yarışta olduğu gibi bu yarışın da kazananı ve kaybedeni vardır.
Kaybedenler; bu ülke halkına yıllardır zulmeden, yoksulluğa mahkum eden, emeklileri ucuz ekmek kuyruğunda bekleten, gençlerin hayallerini çalan AK Parti ve Cumhur ittifakıdır.

Geçmişte benzerlerini gördüğümüz gibi her dönem zalimlere karşı mağdurun yanında olan halkımız bu kez “artık yeter!” dedi ve iktidara ikinci sarıdan kırmızı kart gösterdi.

Türkiye’nin büyük bölümü kırmızıya boyandı, baharla birlikte şenlendi doğa, insanların yüzü güldü, daha bir umutla bakar oldular geleceğe.

Dipten gelen bir dalgaydı bu doğru.
Ancak bu dalganın içinde emekçilerin çilesi, gençlerin öfkesi, anaların gözyaşları, haksız yere cezaevlerinde tutulan özgürlük sevdası insanların direnişi, köylülerin isyanı, topyekun bir halkın özgürlük ve barış çığlığı vardı.
Her zaman olduğu gibi iktidar yine kimi yasal olmayan yollarla halkın huzurunu bozacak tehlikeli oyunlara yönelmeye başladı.
Van’da yaşananları birlikte yaşadık.

Yalnızca Van halkı ya da DEM parti taraftarları değil, barışa, demokrasiye, hukuka inanan vicdan sahibi tüm yurttaşlar tepkileri yükselterek dayanışma gösterdiler ve sonunda hak yerini buldu.
Bu dayanışmaya Bodrum’dan da destek geldi.

Akşamüzeri belediye meydanında yapılan basın açıklamasına farklı görüş ve gruplardan insanlar katılarak dayanışma gösterdiler.
Ben orada bulunan insanların gözlerindeki o öfkeyi, kararlılığı ve inancı gördüm.
Ama gözlerim çok aradı ne yazık CHP yöneticilerini göremedim.

Aynı gün mazbata alındı, görev devir-teslimi vardı, yoğun bir gündü tamam.
Ancak böylesine yaşamsal öneme sahip bir eylemde CHP yöneticileri ve hatta senin de olmanı beklerdim Tamer Başkan.

İnan çok güzel bir başlangıç olurdu.
Adalet ve demokrasi herkese gerek.

Bu iktidar başta olduğu sürece aynı tehdit ve tehlike muhalefet partilerinin belediyeleri için de geçerlidir.
Genel Başkan Özgür Özel anında tavır alarak milletvekillerinden oluşan bir heyeti Van’a göndermişken Bodrum İlçe yönetimi parti binasının yanı başında yapılan bir eyleme katılmıyorsa, yarın olası bir hukuksuz uygulamada Bodrum halkından hangi yüzle destek isteyeceksiniz?

Yani demem o ki sevgili başkan işin hiç de kolay değil!
Benim eleştirilerim başından beri demokratik olmayan uygulamalara ilişkindi.
Senin şahsınla ilgili umutlarımı saklı tutuyorum.

Önceki Başkan Ahmet Aras’ a tanınan sınırsız kredinin nasıl kısa sürede yitirildiğini sen de yanındaydın, birlikte yaşadın.
Şimdi eğer sana verilen bu büyük krediyi yerinde ve amacına uygun kullanmak istiyorsan Aras’ın yapamadıklarını yeniden değerlendirmende yarar var.

Yoksa göreve geldiğinde Ahmet Aras için de Bodrum halkı ”genç, çalışkan, vizyoner, kamu tecrübesi olan ve üstelik de Bodrum’un yerlisi, bizim oğlan!” diye sahiplenmişti.

Ama giderken yapılan memnuniyet testinde aldığı oy hepimizin malumu!
Aslında Bodrum için çok güzel hizmetler de yapmıştı, şimdi Muğla için de inanıyorum aynı enerji ve özveriyle çalışacaktır.
Ancak Belediye Başkanı çok iş yapan değil, iş yaptıran olmalıdır.

Yeri geldiğinde yanlış bulduğu kararlar kendi genel merkezinden de gelse, kamu tarafından dayatılsa da direnmesini bilmelidir.
Sakın ola; “beni genel merkez atadı, önümüzdeki dönem de onlar atayacak, öyleyse onlarla iyi geçineyim” diyerek örgütü ve halkı yok sayma yanlışına düşmeyesin.

En önemlisi de “yok” demeyi bilmelisin.
Ne yazık ki Sevgili Aras bunu yapamadı ve yaptığı bir dolu güzel hizmetlere karşın çok haksız eleştirilere muhatap oldu.
En baştan belediye kadrolarını çok iyi değerlendirip, güvenebileceğin insanlardan yakın bir çalışma grubu oluşturmazsan böylesine geniş bir kadroya hakim olamazsın.

Ahmet Aras’ın en büyük hatalarından biri de yönetici kadrolarında çok sık değişikliğe gitmesiydi. Umarım Sayın Aras Muğla’da aynı hataları yapmaz ve dilerim sevgili Tamer Başkan sen de geçmişte yapılanlardan ders çıkartırsın.

Yalnızca Bodrum belediyesini yönetmek değil, Bodrum’da kardeşlik ve dostluğun pekiştirilmesi gibi bir sorumluluğun da var.
Her zaman olduğu gibi adaletli, hak ve halktan yana yapacağın tüm işlerde, atacağın her adımda yanında olmayı sürdürürüz.
Bizim sevdamız Bodrum ve Bodrum halkının hak ettiği şekilde yönetilmesidir.

Yeni görevinde sonsuz başarılar diliyorum.

AYHAN ONGUN(Gazeteci-Yazar) 4.04.2024/BODRUM