Yeniden Yan Yana Onlar.

İlerici Gençler Derneği’nin 49. kuruluş yıl dönümü Bodrum’da kutlandı. 1980 öncesi ülke gençliğinin önemli sol örgütlenmelerinden olan İGD’nin yıldönümünde Otantik Restaurant’ta bir araya gelen 100 kişilik topluluk sadece nostaljik, duygusal anlar yaşamadı. Gece bir anlamda 1980 öncesi soldaki bölünmüşlüğe ve ayrışmaya yönelik de bir özeleştiriye de dönüştü.

Gecenin sunumunu yapan Nurhan Fıratlı açılış konuşmasında; “Değerli yoldaşlar, dostlar. İdealleriyle, ilkeleriyle, hedefleriyle ve her bir üyesinin içinde taşıdığı mücadele azmiyle; hep 18 yaşında olan İlerici Gençler Derneği’nin  49. Yıl Bodrum buluşmasına hoş geldiniz. Bugün önce, yitirdiğimiz tüm devrim ve demokrasi şehitlerimizi saygı duruşu ile bir kez daha anacağız. Sonra marşlarımız, şiirlerimiz, sohbetlerimizle bir arada olacağız. Şimdi sizleri o yiğit insanlar için saygı duruşuna davet ediyorum” dedi.

“Onlar Hiçbir Zaman, ‘Yorgun Demokrat’ Olmadılar.”

Saygı duruşunun ardından Fıratlı konuşmasını; “Yoldaşlar, İGD 1976 yılının ocak ayında işçinin, köylünün ve üniversite gençliğinin emperyalizme, gericiliğe, sömürüye ve faşizme karşı birliğini sağlamak üzere yola çıktı. Bugün de ülkenin her bir köşesinde,  yaşadıkları topraklarda verilen  kavgalarda, içindeki ateş hala ilk günkü gibi yanan, hep 18’inde olan kır saçlı İGD’liler var.  Bodrum’da da İGD’liler var. Rant çetelerine, doğa düşmanlarına, halkı yok sayanlara, kadına şiddeti hak görenlere, can dostlarımıza yaşam hakkı tanımayanlara, minicik bebeklerimizi öldürenlere, 3’lü, 5’li, 10’lu çetelere karşı dimdik ayakta. Cennet Koyu’nda. Akbelen’de. Turgut Reis Limanı’nda, adliyelerde. Direniş, mücadele neredeyse orada. 12 yıl önce ABD destroyeri USS The Sullivans limana demir attığında da oradaydı. İGD ABD askerlerini Bodrum’a geldiklerine geleceklerine pişman etti. Bugün burada bulunan yoldaşların çoğu sürgün yemiş, hapis yatmış, işkence görmüş ama halen savaşmayı bırakmamış, uslanmaz, koca yürekli komünistlerdir. İşte o koca yüreklerinde çocukları, gençleri, kadınları, yoldaşlarını, can dostlarını, koca bir ülkeyi taşıyan İGD’liler; hiç uslanmadılar, hiç yorulmadılar, hiç yılmadılar. Onlar hiç bir zaman yorgun demokrat olmadılar. Yaşasın İGD. Yaşasın 1980 öncesi tüm gençlik örgütleri” sözleri ile tamamladı.

“Ne Geçmiş Tükendi, Ne yarınlar.”

Gecede ekrandan İGD belgeseli gösterimi yapıldı. Gecenin organizasyonunda aktif olarak çalışma yapanlardan Aydın Doğer de; “İGD kuruluşunun hemen akabinde, birkaç yıl içerisinde 40 ilde örgütlendi. 154 şubeye ulaştı. 250.000 gence ulaştı. Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteri İsmail Bilen yoldaşın, ‘Kızlarım, oğullarım’ dediği ilerici gençler mücadelenin en ön safında yerlerini aldılar. Bugün de, ülkede ve Bodrum özelinde mücadelenin ön safında ak saçlı İGD’liler var. ABD savaş gemilerini onlar kovalıyor. Rant planlarını onlar iptal ettiriyor. İktidarın kıymetlisi Mehmet Cengiz’in, Cennet Koy’daki yağma operasyonuna onlar dur diyor. Yarın Turgutreis’te eylemimiz olacak. Sahil Güvenlik Limanı adı altında gerçekleştirilen yağmaya hayır diyeceğiz. Barikat kuracağız. Ayrıca bizler bugün gelenekle, geleceği buluşturuyoruz. Bizlerin ellerinde tohum, toprakla buluşuyor. Bugün ilkeli hareket etmenin meyvelerini topluyorsak, geçmişin tükenmediği çok açıktır. O nedenle ne geçmiş tükendi, ne yarınlar diyoruz ” görüşlerine yer verdi.

Gelenek, Gelecek İle Buluştu.

Etkinlikte 12 konuşmacı mikrofondan duygu ve düşüncelerini paylaştı. Devrimci öğretmen örgütlenmesi TÖB-DER’in (Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği),  Bodrum’daki yapılanmasının kilometre taşlarından ve yöneticilerinden gazeteci Hüseyin Anıl’ın 1980 öncesine yönelik anlattığı bir seçim çalışması anısı katılımcıları bir hayli geçmişe götürürken, önemli hatırlatmalarda da bulundu. Bodrum’un önemli gazetecilerinden ve politik simalarından Ayhan Ongun’un geçmiş sorgulanmasından, bugünkü mücadeleye ilişkin tespitler içeren konuşması ilgiyle ve beğeniyle karşılandı. Bodrum’da 1980 öncesi gençlik örgütlenmesinin adeta efsaneleşen isimlerinden Aydın Öncel de anlattığı bir eylem anısı ile katımcılarda önemli bir tebessüme vesile oldu. Yine Bodrum sol hareketinin her döneminde mutlaka bir izi ve imzası olan doktor Kerim Cangır da geçmişten, bugüne bellek süzmesi yaparak solun birliğini öne çıkaran bir konuşma gerçekleştirdi. 1980 sonrasında yaşamından uzunca bir dönemi (7 yıl) cezaevinde siyasi tutsak olarak geçiren İskender Doğer de, Bodrumlu duayen gazeteci Zeki Özkeskin’in 1980 öncesinde kalemi ve gazeteciliği ile gençlik hareketlerine yaptığı katkılardan söz ederek; “Zeki Özkeskin bu yönüyle de gazetecilikte ve gençlik örgütlenmesinde 1980 öncesinden, bugüne bir dik duruş öyküsü ve köprüsüdür” dedi. Yine Turgutreis Mahallesi’nde oturan ve 1980 öncesi süreci Maraş-Elbistan’da yaşamış olan Hülya Doğuç’un konuşması da katılımcılar üzerinde hayli etkileyici oldu. Gecenin en genç devrimcisi 21 yaşındaki Kerem Cangır’ın mikrofondaki enerjisi ve heyecanı tüm katılımcıları etkiledi. Doktor Kerim Cangır’ın oğlu Kerem de katılımcıları; “Sizlerin deneyimi ve birikimi bizlerin mücadele ufkunu büyütüyor. Hukuk eğitimimin son demlerine geldiğim bu zamanlarda önemli ve unutamayacağım bir ana tanıklık ettim” sözleriyle selamladı. Gecede birlikte söylenen türküler, şiirler, marşlar henüz devam ederken; gün ertesi günü, saat ise 01.00’i gösteriyordu. Ve hiçbir katılımcıda yorgunluk belirtisi ile vedalaşıp, ayrılma isteği yoktu.