Sahil Güvenlik Limanı'na Değil, Yerine Karşı.

Beş yıl önceydi. Turgutreis'i merkez alırsak, Bodrum’un gündemine bir bomba düşmüştü. 

7000 yataklı turizm beldesi Turgutreis'in Günbatımı Plajına yaklaşık 150 bin metrekare yüz ölçümüne sahip Sahil Güvenlik Limanı yapılması kararı alınmıştı.

O dönem, Bodrum Kent Konseyi Çevre ve Ekoloji Grubundayım. Haliyle; Çevresel etkisi olan her proje, grubun doğal meşgalesi durumunda olduğundan, konuya dahil olmuştum.

Muazzam bir ekolojik tahribata yol açacağını öngördüğümüz devasa Asker Limanın yerine karşı olduğumuza dair, “Günün Battığı Yerde Turizm” konulu bir panel düzenleme kararı aldık. 

İzmir ve Muğla’dan, ikisi de alanında uzman iki profesörü, panelimize davet ettik. Plajda yapılması planlanan devasa askeri limanın, çevreye ve turizme etkileri konuşuldu, tartışıldı. Kamuoyunu aydınlatan güzel bir panel oldu.

Panel sonunda bir açıklama yapan Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü’nden Prof. Dr. Doğan Yaşar; “Ben 1998 yılından beri plaj erozyonlarının olduğu yerleri gezdim. Ama ilk defa bir plajın ortasına bir liman yapılacağına şahit oldum. Askeri bir liman, çok büyük bir liman. Ama plajın ortasında olmaz çünkü Dünya’da plajlara ve tarım alanlarına kesinlikle dokunulmaz. Kumun olduğu yer zaten turizm açısından çok büyük bir gelir demektir ve dokunulmaz. Burada yer mi yok? Sanmıyorum. Muğla’nın yaklaşık bin 400-bin 500 kilometrelik bir deniz alanı var. Uygun başka bir yere yapılması gerekir. Ama turizmle geçinen bu Turgutreis’in tam ortasına bu yapılmaz. Zaten daha önce yapılan hatalar var. Mendirekler var, mahmuzlar var. Bunlar çok büyük hatalar. D-Marin’de daha güneye veya kuzeye yapılsa çok daha iyi olabilirdi. Ama bu son liman Turgutreis’i öldürecek” dedi.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ozan Bahar ise; “Sunumumuzu yaptık, çok önemli. Turizm, Bodrum ve Muğla için olmazsa olmazıdır. En önemli sektörüdür. Atılacak adımların ona göre çok dikkatli ve uzun projeksiyonlu yapılması gerekmektedir. İleride çölleşmiş bir Türkiye’ye ya da Bodrum’a yerli-yabancı hiç kimse gelmek istemeyecektir” şeklinde konuştu.

Bodrum Belediyesi tarafından 2018 yılında, " Nazım ve Uygulama İmar Plan Değişikliği " oylanarak meclisten geçtiğini öğrendiğimiz yerde şu an, Sahil Güvenlik Komutanlığı binası var. 

Sahil Güvenlik Komutanlığı Binası, 70'li yıllarda kurulan bir derneğe hibe edilmiş bir arsaya yapıldı. 80 Darbesi ile Vakıf ve Derneklerin menkul ve gayrimenkul varlıklarına el konulması sonrası hazineye geçmiş bir alan burası. 

Geçtiğimiz hafta Bodrum gündemine, bomba gibi bir haber daha düştü;  " Sahil Güvenlik Liman inşaatına başlanacağı"  hususunda.

Şu an liman inşaatı için çalışan iş makinelerinin yıkımıyla yarışan söylemler servis edilmeye başladı hemen ardından. 

Kimi söylemlere göre, Sahil Güvenlik Limanının yerine karşı çıkanlar vatan haini olarak tanımlanıyordu. Kimsenin, bu limanın yerine karşı açıklama ve nümayiş yapmaması gerektiğini dillendirenler çıktı ortaya. 

''Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır '' diye konuya girenler oldu. Yol arkadaşlarımdan biri ile bu ele alışı değerlendirirken, o yol arkadaşım; '' Madem, söz konusu vatansa, gerisi teferruattır deniliyor. Öyleyse; D- Marin'i Sahil Güvenlik Limanı yapsınlar ! '' dedi. Katılmamak elde değil. Hem, Yap- İşlet- Devret modeline göre inşa edilmiş bu proje normalde, önümüzdeki yıl kamuya devredilecekti. Türlü ilişkilerle bu süreç, 2067 yılına uzatıldı. Hazır liman. Sadece, entegre edilip, fevkalade bir Askeri Liman olur. Ana artere de oldukça yakın. 

Pazartesi saat on ikide oradayız. Vatanı seviyoruz. Çevreyi önemsiyoruz