Bodrum Alevi Katliamına Karşı Tek Yürek.
Suriye’deki Alevi katliamında her geçen gün ölümler artarken, katliam ve baskı videoları sosyal medyada yoğunlaşarak paylaşılırken Türkiye’deki protesto ve tepkilerde yaygınlaşıyor.

Suriye’deki Alevi katliamında her geçen gün ölümler artarken, katliam ve baskı videoları sosyal medyada yoğunlaşarak paylaşılırken Türkiye’deki protesto ve tepkilerde yaygınlaşıyor. Bodrum’da da CHP İlçe Başkanlığı’nın çağrısı ile Turgutreis Atatürk Meydanı’nda protesto etkinliği gerçekleştirildi.
CHP İlçe Bşkanı Tuna Işın tarafından okunan basın açıklamasında; Suriye’de insanlık tarihinin en büyük barbarlıklarından biri yaşanıyor. Kadın, çocuk, yaşlı demeden masum insanlar katlediliyor. Bu katliamı gerçekleştiren cihatçı çeteler yalnızca bir halkı değil, insanlık onurunu da hedef alıyor. Dünya bu vahşeti sessizce izlerken, uluslararası hukuk, insan hakları ve vicdan bir kez daha ayaklar altına alınıyor. Biz bu topraklarda şeriatın, gericiliğin, mezhepçi faşizmin nelere yol açtığını Çorum’da, Maraş’ta, Sivas’ta gördük. Tarih boyunca acılarımıza neden olan bu karanlık zihniyet, bugün Suriye’de aynı kanlı ellerle bir kez daha yazılıyor. 1000’den fazla masum insan hunharca katledildi, binlercesi evinden, yurdundan koparıldı. Ve biz, her zaman olduğu gibi, mazlumun yanında, zalimin karşısındayız! Cumhuriyet Halk Partisi olarak bölgeye gönderdiğimiz heyet, yaşanan insanlık dramına tanıklık etti. Orada duyduğumuz çığlıklar, gördüğümüz gözyaşları ve hissettiğimiz acılar bize bir kez daha gösterdi ki, bu zulüm her geçen gün derinleşiyor. Ancak biz buradayız! Çorum’da, Maraş’ta, Sivas’ta nasıl dimdik durduysak, bugün de aynı inançla bu karanlığa karşı mücadele etmeye devam edeceğiz! Peki, AKP iktidarı ne yapıyor? Utanç verici açıklamalarla bu katliamları meşrulaştırmaya çalışıyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye hükümetinin provoke edildiğini söylüyor. AKP Sözcüsü Ömer Çelik, gerçeği çarpıtarak "mezhep provokasyonu" diyor. AKP’nin tetikçi medyası ise Alevilere ve Nusayrilere yönelik nefret söylemleriyle bu katliamları meşrulaştırmaya çabalıyor. İnsan hayatını "telef olmak" diye tanımlayacak kadar alçalan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Ama biz susmayacağız! Çünkü bizim mücadelemiz yalnızca siyasal bir mücadele değil, insani bir mücadedir. Suriye’de, Türkiye’de, dünyada kim zulme uğruyorsa onun sesi olmaya devam edeceğiz! Ve unutulmasın ki bu vahşete sessiz kalanlar da insanlık suçuna ortak olmaktadır! Buradan bir kez daha haykırıyoruz: Suriye’deki katliamı durdurun! Türkiye’yi bu kirli savaşın suç ortağı haline getiren politikalardan derhal vazgeçin! Ayın 13’ünde, Samandağ’dan yükselecek feryadı duyuyoruz. Ve buradan, Bodrum’dan kalbimizle orada olacağımıza söz veriyoruz” dedi. Eyleme katılan yüzlerce yurttaş basın açıklaması esnasında; “Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber, ya hiç birimiz” sloganını attı.
CHP’nin Etkinliğine, CHP Dışından da İlgi Ve Destek.
“Suriye’de Alevi katliamı Var. Dur de!” ve “Şeriata, Faşizme, Karanlığa Geçit Yok” pankartlarının açıldığı eylemde CHP üyesi pek çok yuttaş da yer aldı. Katılımcılardan Doğan Sönmez; “Ben CHP üyesi değilim. Köken olarak Alevi de değilim. Sol ve insan kimliğimle buradayım.Öncelikle bu etkinlik Bodrum’a çok yakıştı. Çünkü Bodrum tarihi boyunca barışın ve mazlumun yanında olmuştur. Buradaki toplamdaki samimiyeti ve kararlığı görmek umudu daha da büyütüyor ve insana yalnız olmadığı duygusunu hissettiriyor. Sadece eylemin bu denli kısa sürede bu denli başarı ile örgütlenişini değil, içeriğini de çok beğendim. AKP iktidarının Suriye’de yaşanan vahşetin tam da göbeğinde iken; ‘Mezarlık kenarından geçerken havaya ıslık öttürür’ tavrındaki sahtelik çok net deşifre edildi. Söz gelimi CHP Bodrum İlçe Başkanlığı meydanda tüm kamuoyuna görüşünü net olarak söyledi. Peki AKP ve MHP’nin Bodrum yönetimleri, başkanlıkları bu konuda ne düşünüyorlar? Bunu öğrenmek kamuoyunun hakkı değil mi? Yoksa onların bu gelişmelerden haberleri yokta, havaya ıslık mı öttürüyorlar? Yine etkinlikte ayın 13’ünde yani önümüzdeki Perşembe günü Samandağ’da yapılacak kitlesel mitinge yapılan çağrı da, dayanışmanın bu kıymetli etkinlikle sınırlı kalmayacağının işaretlerini verdi. Emeği geçenlerin yüreğine sağlık” görüşlerine yer verdi.
Bodrumlu Aleviler: “Öldürülmek istemiyoruz.”
Yine basın açıklamasının katılımcılarından Bodrum Alevi Bektaşi Kültür Derneği İlçe Başkan Yardımcısı Ulaş Sevindi de; “Suriye'de iç savaşın başladığı günden beri Aleviler bölgedeki bütün unsurlar tarafından en zayıf halka olarak görülmüştür. HTŞ çetesinin sözde zaferi ile birlikte artık meşru bir hedef haline gelen Aleviler, bölgede sistematik olarak katledilmektedir. Hatta öyle ki bu sözde zaferin yaşandığı o kısa süreçte bile Nusayrilerin her birini Baas rejimi ile bir tutup bir cadı avı yürütmüşlerdir. Şu an geldiğimiz noktada ise bölgede yaşayan Aleviler başta olmak üzere bütün halklar bir kıyıma uğramaktadır. Bu yaşananın adı soykırımdır! Ve bu soykırıma direneceğini açıklayan Alevilerin hepsi devrik rejim artığı olarak nitelendirilmiştir. Çocuk, yaşlı, kadın, erkek demeden büyük bir telaşla katliama girişen HTŞ kendinden olmayanı öldürmeyi tercih etmiştir. Türkiye'de bazı medya gruplarının ve sosyal medya hesaplarının durumu Alevilerin Suriye'nin yeni sürecini provake ettiği şeklinde yorumlaması bir gaflettir. Daha da ileriye giden, ‘Nusayri teröristler telef edildi’ şeklinde bir ifadeye bünyesinde yer veren Yenişafak Gazetesi ise ülkemiz sınırlarında yaşayan başta Nusayriler olmak üzere bütün Alevileri bu katliamcı zihnin önüne atmıştır. Bizler ne Suriye'de ne de Türkiye'de öldürülmek istemiyoruz. Bir daha Suriye, Ortaca, Sivas, Maraş, Çorum ve nice katliam yaşanmasın diye ülkemizdeki bütün insanları bu zulme karşı birlik olmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.