Bodrum’da Koylar Sahipsiz Değil

Ülke genelinde son dönem yoğunlaşan koyların motor yatlarla ve özel teknelerle işgali uzun zamandır kamu oyunun gündemindeydi. Büyük tepki toplayan bu işgale ülkedeki ilk kurumsal tepki Bodrum Denizciler Derneği’nden geldi.

Yayın: 11 Ağustos 2025 - Pazartesi - Güncelleme: 11.08.2025 12:36:00
Editör -
Okuma Süresi: 5 dk.
606 okunma
Google News

Ülke genelinde son dönem yoğunlaşan koyların motor yatlarla ve özel teknelerle işgali uzun zamandır kamu oyunun gündemindeydi. Büyük tepki toplayan bu işgale ülkedeki ilk kurumsal tepki Bodrum Denizciler Derneği’nden geldi.

Söz konusu sorunun kangrenleştiği ve en görünür bölgenin Bodrum olmasının en önemli nedeni yarımadanın adeta dantel gibi zengin bir koy varlığına sahip olması. Son dönem Bodrum koylarındaki en vahşi işgal Cennet Koyu’nda yaşanıyor. Karadaki işgalle örtüşen, deniz üstü işgali bölgeyi denizciler açısından adeta Cehennem Koyu’na  dönüştürdü. Söz konusu durum sadece ticaretle uğraşan Bodrumlu denizcileri etkilemiyor. Doğrudan denizin katline de adeta ferman çıkarıyor. Aynı yerde günlerce, haftalarca hatta aylarca demirleyen ve kara alışverişlerini yedekleri botlarla yapan, karşılayan yatlar çoğunlukla sintinesini ve atığını da işgal ettiği bölgeye ya da az ötesine bırakıyor. Bu işgalcilerin denetimleri pek çok nedenle olası olmuyor. Ayrıcalıkları nerede ise denizi, koyu kendi mülkü gibi bir tutum geliştirmelerini tetikliyor. Söz gelimi Bodrum’daki ticari teknelerin Bodrum Limanı’na mutlaka kaydının olması gerek. Denizden ekmeğini kazanan tekneci belirli periyotlarla atık teslim etmek zorunda. Kayıt ve denetim altında. Bodrum Denizciler Derneği’nin istilacı tür olarak adlandırdığı imtiyazlı görgüsüzlük denetimden ve kayıttan muaf tutuluyor. Mavi Yolculuk güzergahı koylardan artık iyot kokusu yerine, pis kokular yükseliyor deniz yüzeyine.

DenizdeKanayan Yaraya Parmak Basıldı.

Konuyla ilgili Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Tuna Altunkaya bgün basın açıklaması yaptı. Dernek merkezinde gerçekleşen açıklamada Altunkaya sadece durumun vahametini dile getirmeyip, çözüm önerilerini de taslak olarak kamuoyu ile paylaşırken; “Mavi sular kirlilik ve vurdum duymazlıkla tehdit ediliyor.  Bodrum’un dünyaca ünlü koyları, bu sezon deniz ekosistemine ve yerel denizcilik ekonomisine ağır darbe vuran “İstilacı yat türü” kuşatması altında. Geldiğimiz noktada; kaptanlarımız bırakın koylarda gecelemeyi, koylara guletlerimizi sokacak kadar bile boşluk bulamaz hale geldiler” ifadelerine yer verirken, soruna dair net bir fotoğraf da çıkardı.Dernek olarak, diğer tüm denicilik paydaşlarıyla, bir araya gelerek çalışmalar yürüttüklerinin altını çizerek; Ulaştırma, Çevre ve Turizm Bakanlıkları’na iletilmek üzere çoklu çözüm önerileri hazırladıklarının bilgisini verdi. Altunkaya, krize dönüşen sonuca dair çıkardıkları çerçeveyi; “Tanım: Denizcilik kurallarına uymayan, uzun süreli demirleme yaparak, ekosisteme zarar veren ve atık yönetimi yükümlülüklerini yerine getirmeyen özel yatlar. Zararları: Deniz dibi bitki örtüsünün yok olması, balık popülasyonunun azalması, su kalitesinin düşmesi, halk sağlığının riske girmesi. Çözüm Yolları: Yasal boşlukların giderilmesi, tüm tekneler için eşit denetim ve ceza sistemi, deniz koruma bölgelerinde kısıtlı demirleme süreleri” olarak özetledi.

Sizler Adına Takipçisi Olacağız.

Bodrum Denizciler Derneği’nin karatılmaya çalışılan koylarımızda çaktığı kıvılcımı oldukça önemsiyoruz. Bu kaotik durumun sizlerin gerçekleri öğrenme hakkınız adına da takipçisi olacağız. Diğer denizcilik sektörü örgütlenmeleri, kurumsal yapıları ile de temas halinde olacağız. Giderek büyüyen bu sorun sadece Bodrum Denizciler Derneği üyelerini etkilemiyor. Yarımadamızda denizcilikle ilgilenen herkesi içine alan-artarak da alacak olan bir bataklık oluşuyor. En çok da denizde, koylarda özgür kulaç atmak isteyen herkesin kısacası halkın konuya müdahil olması bu ölümcül türün işgalini nihatlendirebileceğe benzer. Sanki birileri; “Köpeksiz koy bulmuş, değneksiz dolaşıyorlar” durumunu dayatıyor. En çok da; ayrıcalıklarına, denetlenemezliklerine ve yasal boşluklara yaslanıyorlar. Sonuçta Bodrum koylarının bir geleneği, bugünü ve geleceği var. Geleneği bugünden geleceğe taşımak en sıradan yurttaşlık sorumluğumuz olsa gerek.


Haber: Ayhan Karahan

 

Ek Fotoğraflar
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.