MUÇEP Bodrum Meclisi Yol Haritasını Güncelledi..

Bodrum Kızılağaç’ta bir araya gelen MUÇEP üyeleri, aynı gün Dereköy’de GES için çalışmaların başlamasını “manidar bir tesadüf” olarak değerlendirerek, Yarımada genelinde artan çevre baskılarına karşı ortak yol haritası oluşturdu.

Toplantının ana gündemi: Dereköy GES ve Turgutreis’te plan değişikliği
MUÇEP Bodrum Meclisi üyeleri, Kızılağaç’ta düzenlenen kahvaltılı toplantıda Bodrum’un en sıcak iki gündemini değerlendirdi:

Dereköy–Kavakderesi bölgesinde GES projesi için sahaya kamyonların girmesi,
Turgutreis’te 164 bin m²’lik alanın “rezerv yapı alanı” ilan edilmesiyle başlayan plan süreci.
Çevreciler, aynı gün başlayan GES etüt çalışmalarını, “uzun süredir uyarı yapılan bir projenin fiilen start alması” olarak yorumladı.

Dereköy GES projesine dikkat çekilecek
Toplantıda, Dereköy GES projesine ilişkin mahkeme süreci ve teknik raporlar da masaya yatırıldı.
MUÇEP, bölgede mera kaybı, ekosistem tahribatı, hidrojeolojik riskler ve halkın katılım sürecindeki eksiklikleri yeniden gündeme taşıdı.

Mahkemenin ÇED olumlu kararını değerlendiren MUÇEP üyeleri, Kavakderesi’nin Bodrum’un önemli su havzalarından biri olduğuna, GES kurulumunun kümülatif etkilerinin hafife alınamayacağına ve bölgede yapılan ekolojik çalışmaların “mevsimsel olarak yetersiz” olduğuna dikkat çekti.

Turgutreis’te 164 bin m²’lik alan “rezerv yapı alanı” da MUÇEP'in takibinde
Çevrecilerin masasında yer alan bir diğer kritik konu, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nın Turgutreis’te 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği oldu.

Plan değişikliğiyle:

161 ada 30–83 parseller arası toplam 164.133 m² alan, “Rezerv Yapı Alanı” ilan edilerek dönüşüm projeleri özel hesabına gelir sağlamak amacıyla satışa konu edilebilecek hale getiriliyordu. MUÇEP üyeleri, bu kararın Bodrum’un kıyı-sırt dengesini, doğal dokusunu ve Leleg yolunun çevresini etkileyebilecek yeni bir yapılaşma dalgası anlamına geldiğini belirterek konuyu öncelikli gündem maddesi yaptı.

Türkiye genelindeki ekokırım dosyaları da Bodrum masasında
Toplantıda yalnızca yerel başlıklar değil, Türkiye’nin farklı bölgelerindeki ekokırım vakaları da değerlendirildi.

Öne çıkan başlıklardan biri de Ağrı Diyadin’de Koza A.Ş.’nin altın madeni oldu. Bodrum MUÇEP, “Dünyadaki ve Ülkemizdeki Ekokırımın Farkında mıyız?” başlıklı 2–7 Haziran tarihli panele logosuyla katılım kararı aldı.
Ülke genelinde maden, enerji ve turizm yatırımları adı altında artan çevre tahribatları, Bodrum’daki mücadele ile ortaklaştırılarak ele alındı.

Yeni CİMER başvuruları, suç duyuruları ve yerel buluşmalar yolda
Toplantıdan çıkan somut adımlar şöyle sıralandı:

1. Yasal süreçlerin bireysel ve kolektif takibi yapılarak, açılan davaların seyri izlenecek. Uygulanmayan yıkım kararları için kurumlar hakkında suç duyurusu yapılacak. CİMER ve ilgili kurumlara yapılacak başvurular için ortak metinler hazırlanacak.
2. Kavaklıdere’de halk buluşması gerçekleştirilecek. 
Bu kapsamda, 15 Aralık Pazartesi günü bölgedeki çalışma alanında halk ve STK katılımıyla geniş bir toplantı yapılması planlandı. “Belediyeyi sürece dahil edecek yöntemlerin” araştırılması kararlaştırıldı.
3. Ekokırım paneline MUÇEP desteği
Diyadin altın madeni sürecini anlatan panele Bodrum’dan katılım sağlanacak. MUÇEP logosunun kullanılmasına ilişkin meclisten onay alınacak.

Örgütlenme ve dayanışma çağrısı
Toplantıda en çok üzerinde durulan başlıklardan biri ise “yorgunluk ve bezginlik hali” oldu. Çevreciler, ardı ardına gelen proje baskılarının toplumda bıkkınlık yarattığını ancak “bunun tam da hareketsizliğin amacı haline geldiğini” ifade ederek daha geniş bir dayanışma ağı kurulması gerektiğini vurguladı.

“Bir avuç insanla değil, bütün Bodrum ile birlikte mücadele etmek zorundayız”
Toplantının sonunda ortak bir mesaj öne çıktı:
“Bu mücadele birkaç kişinin sırtında duramaz. Bodrum’un ormanı, suyu, kıyısı ve geleceği için herkesin sorumluluk alması gerekiyor.”

MUÇEP, önümüzdeki dönemde daha görünür, daha katılımcı ve daha kararlı bir çevre mücadelesi yürütmek üzere hazırlıklarını sürdürüyor.