Vahşi Madencilik ve Termik Santrallerin Sağlık Etkileri Milas’ta Masaya Yatırıldı
Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından Milas’ta “Vahşi Madencilik, Termik Santraller ve Sağlık Etkileri Sempozyumu” düzenlendi.

Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından Milas’ta “Vahşi Madencilik, Termik Santraller ve Sağlık Etkileri Sempozyumu” düzenlendi. Milas Belediye Evlendirme ve Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen sempozyuma CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan, Milas Belediye Başkanı Fevzi Topuz, Muğla Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, akademisyenler, hekimler, çevre örgütleri temsilcileri, hukukçular ve sivil toplum gönüllüleri katıldı.
Sempozyumda, Muğla’nın madencilik ve enerji yatırımlarının baskısı altındaki doğası, halk sağlığı üzerindeki etkiler, sürdürülebilir kalkınma ve çevre politikaları bilim insanlarının ve yerel yöneticilerin katılımıyla tartışıldı.
“Vahşi Kapitalizmin Etkilerini Bilimle Durdurmalıyız”
Sempozyumda konuşan Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Mehmet Aydemirbaş, doğanın vahşi kapitalist düzen içinde en büyük zararı gördüğüne dikkat çekti:
“Muğla bu konuda çok mağdur. Tüm platformlarda ağacımızı, suyumuzu korumak için mücadele ediyoruz. Sahada verilen bu mücadelenin bilimle desteklenmesi gerekiyor. Fazla tüketimle başlayan kaos, kapitalin para kazanma hırsıyla birleşince doğayı yok ediyor. Zeytinimizi, suyumuzu, havamızı korumak için önce ruhlarımızı temizlememiz gerek. Cumhuriyete ve bilime sahip çıkmalıyız. Atatürk’ün dediği gibi ‘Zeytin ağacını kökünden sökmek, toprakla yapılan bir anlaşmayı bozmak gibidir.’ Bu sözü bize toprakla olan ahdimizi hatırlatıyor.”
“Muğla’nın Yüzde 68’i Madenlere Tahsis Edilmiş Durumda”
Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa, bölgedeki çevresel tehditlerin halk sağlığı üzerindeki yıkıcı etkilerine değindi:
“Muğla’nın yüzde 68’i madenlere tahsis edilmiş durumda. Bu, ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getiriyor. Hava, su ve toprak kirliliği giderek artıyor. Duyarlılık arttıkça mücadele de güçleniyor. Doğa metalaştırılıp paraya çevriliyor, bu da insan sağlığını tehdit ediyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi’ne bu mücadeleye verdiği katkıdan dolayı teşekkür ediyorum.”
“Termik Santral Bölgesinde Ölüm Oranı %23 Daha Yüksek”
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Sebahat Genç, Yatağan Termik Santrali’nin halk sağlığı üzerindeki etkilerini ortaya koyan araştırmayı paylaştı:
“Yatağan ve Bodrum arasındaki ölüm oranlarını karşılaştırdık; Yatağan’da ölüm oranı yüzde 23 daha fazla. Beş yıllık taramada akciğer kanseri vakaları 8,7 kat, KOAH 1,7 kat, astım 5 kat, kalp ritim bozuklukları 3,5 kat ve şeker hastalığı başvuruları 4 kat daha fazla çıktı. Bu hastalıkların hepsi hava kirliliğinin sonucu. Cennet Muğla’mız büyük bir saldırı altında, bu bir ekokırımdır.”
“Doğayı Savunmak, Milas’ı Savunmaktır”
Milas Belediye Başkanı Fevzi Topuz, kentte yaşanan çevresel tahribatın yalnızca doğayı değil, yaşamın kendisini tehdit ettiğini vurguladı:
“Milas, doğanın, emeğin ve dayanışmanın kentidir. Ancak bugün vahşi madencilik, termik santraller ve denetimsiz sanayi baskısı nedeniyle zeytinliklerimiz, ormanlarımız ve sağlığımız risk altında. Bu bir halk sağlığı sorunudur. Hiçbir ekonomik gerekçe insan yaşamından üstün olamaz. Belediyecilik yalnızca yol yapmak değildir; havayı, suyu, toprağı korumaktır. Her karış toprağımız, her damla suyumuz, her nefesimiz için mücadeleye devam edeceğiz. Doğayı savunmak, Milas’ı savunmaktır.”
“Zeytin Yasası Yaşamı da Yok Ediyor”
CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan, 1939’dan bu yana yürürlükte olan Zeytin Yasası’nın son düzenlemelerle delindiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Bugün Ankara’daki katliamın 10. yıl dönümü; yaşam hakkını savunmanın önemini bir kez daha hatırlıyoruz. İnsanla doğa yarışa girerse mutlaka doğa kazanır. Ancak insan doğaya uyumlanmak zorunda. Tüm itirazlarımıza rağmen TBMM’den geçen yeni düzenleme, sadece zeytin ağaçlarını değil, yaşamı da yok eden bir yasadır. Bu düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’ne taşıdık. Biz ağacımızı, suyumuzu, zeytinimizi savunmaya devam edeceğiz.”

