Sahil Güvenlik Limanı Gerçekten Marina mı Olacak?
2019'da Turgutreis'in yerel gündemine bir bomba gibi düşmüştü: Günbatımı mevkiine Askeri Liman yapılacağı iddiası... O dönem, bu iddia sadece bir söylenti değildi; hızla gerçeğe dönüşme potansiyeli taşıyan, ciddi bir projeydi.

Ali PELTEK
alipeltek@hotmail.com -2019'da Turgutreis'in yerel gündemine bir bomba gibi düşmüştü: Günbatımı mevkiine Askeri Liman yapılacağı iddiası... O dönem, bu iddia sadece bir söylenti değildi; hızla gerçeğe dönüşme potansiyeli taşıyan, ciddi bir projeydi.
Haberci kimliğimi bir kenara bırakıp, Liman'ın yerinin yanlış olduğuna dair bir farkındalık oluşturmak için harekete geçtik. Düzenlediğimiz panelde konuyu masaya yatırdık. Tartışılan konular netti:
-
Deniz dolgusu ve habitat tahribatı.
-
Biyolojik çeşitliliğin ve turizm/estetik değerlerin zarar görmesi.
-
Bölgenin altyapı, trafik ve yerel yaşam üzerindeki olumsuz etkileri.
Ancak o panelde, tüm bu çevresel endişelerin ötesinde, en çok konuşulan bir teori vardı: Askeri Liman olarak başlayan bu projenin, bittikten sonra özel bir marinaya dönüştürüleceği iddiası.
Hamaset Duvarı ve Hızlı İnşaat
Elbette bu karşı çıkışımız, hamasetten beslenen bir zihniyet tarafından anında karşılık buldu. "Ali Peltek, siz ve yandaşlarınız Yunan işgaline karşı plaj terliği mi atacaksınız?" gibi akıl dışı yorumlar havada uçuşuyordu. Oysa bizim dövizlerimizdeki slogan netti: "Limana değil, yerine karşı!"
Tüm tepkilere rağmen, süreç planlandığı gibi ilerledi ve inşaat başladı. Şahit olmadığımız bir hızla ilerleyen bu süreç, kamuoyunu şaşkına çevirdi. Bugün, güncel uydu fotoğraflarına baktığımızda, limanın ana gövdesinin tamamen bitmiş vaziyette olduğunu görüyoruz.
Marina Teorisini Güçlendiren Gelişme
Peki, başlangıçtaki "marina teorisini" bugün ne güçlendiriyor? Cevap, Liman'ın stratejik hassasiyetine dair atılan bir adımın geri çekilmesi.
Panelimizden bir süre sonra, pandemi döneminde bir keşif olayı yaşandı. Askeri Liman'ın stratejik ve lojistik önemi nedeniyle, Sahil Güvenlik Komutanlığı binası çevresindeki arsalarda kamulaştırma yapılması planlanmıştı. Aralarında Bodrum Belediye Başkanı Mandalinci'nin ailesinin de bulunduğu arsa sahipleri itiraz edince, keşif için gelmişlerdi.
Ancak en çarpıcı gelişme yıllar sonra geldi: Komutanlık binasının etrafındaki bu kamulaştırma kararının iptal edildiği iddiası. Bu iddiayı teyit etmek için Bodrum Belediyesi'ne başvurduğumda, yanıt netti:
"Parseller özel mülke ait. Herhangi bir askeri yasak bölge içine girmiyor. Herhangi bir kamulaştırmaya dahil değildir."
Limanın devasa ana gövdesi ortadayken, stratejik ve lojistik öneme sahip bir kompleksin komuta binasının etrafındaki güvenlik amaçlı kamulaştırmadan vazgeçilmiş olması, büyük bir soru işareti yaratıyor.
Stratejik bir liman projesinde, güvenlik çemberi neden daraltılır ya da tamamen kaldırılır? Bu gelişme, Askeri Liman projesinin asıl amacının, bitimi müteakip lüks bir yat limanına (Marina'ya) dönüşeceği yönündeki başlangıçtaki teoriyi mantıksal zeminde oldukça kuvvetlendiriyor. Turgutreis'in gözde günbatımı, gerçekten de özel yatların uğrak noktası mı olacak?2019'da Turgutreis'in yerel gündemine bir bomba gibi düşmüştü: Günbatımı mevkiine Askeri Liman yapılacağı iddiası... O dönem, bu iddia sadece bir söylenti değildi; hızla gerçeğe dönüşme potansiyeli taşıyan, ciddi bir projeydi.