Bodrumlu Devrimciler, Güneşin Sofrası’nda Buluştu.

Yaklaşık 6 aydır dar ve geniş toplantılar ile bir araya gelen 1980 öncesi değişik sol gençlik örgütlerinde yer almış bireylerden oluşan topluluk kendi içerisinde spontane platforma dönüştü. Topluluk kendisini Güneşin Sofrası Platformu olarak tanımladı...

Siyaset Yayın: 17 Kasım 2024 - Pazar - Güncelleme: 17.11.2024 22:27:00
Editör -
Okuma Süresi: 7 dk.
563 okunma
Google News

Yaklaşık 6 aydır dar ve geniş toplantılar ile bir araya gelen 1980 öncesi değişik sol gençlik örgütlerinde yer almış bireylerden oluşan topluluk kendi içerisinde spontane platforma dönüştü. Topluluk kendisini Güneşin Sofrası Platformu olarak tanımladı.

Güneşin Sofrası Platformu son bir aylık süreçte de yapmış olduğu iç tartışmalarının ardından ortak bir manifesto oluştu. Platform bugün basına verdiği kahvaltılı etkinlikle kendisini tanımlayıp, manifestosunu kamuoyu ile paylaştı. Etkinlik Bitez Tolaman Otel’de gerçekleşti. Yağışlı havaya karşın manifestonun açıklanmasında 100’ün üzerinde platform katılımcısının yer alması dikkatlerden kaçmadı. Oldukça hareketli, heyecanlı ve adeta konferansa dönüşen bir atmosferde geçen etkinlik sabah 10’da başlarken, karşılıklı sohbetlerle saat 14.00’e değin sürdü. Katılımcılardan ressam Bünyamin Pehlivan bu durumu; “Evet dört saat uzun görünebilir. Ama konuşacağımız, paylaşacağımız şeyleri bir hayli biriktirmişiz. En önemlisi birbirimizi çok özlemişiz. Yoldaş buluşması böylesi doyumsuz, bitimsiz bir mevzudur. Dört saat yetersiz dahi geldi. Göz açtık, kapadık, tekrar açtık ki; bitmiş. Bu buluşma burada bitmez. Yürüyecek hayli zor, ışıklı, uzun ve destansı bir yolumuz var” sözleri izah etti.

Doğer: “Geleneğimiz Aynı Zamanda Geleceğimiz Olacak.”

Etkinlikte açılış konuşmasını yapan Aydın Doğer; “Bizler uzun süredir bir araya gelerek titizlikle oluşturduğumuz platformumuzu kamuoyuna deklere ediyoruz. Bizler devrimciyiz, sosyalistiz, komünistiz, mücadeleden kaçmayan, yılmayan, baskı ve işkencelere boyun eğmeyen yurtseverleriz. Bugün tam da bitti denilen yerden, yeniden başlayanlarız. Çünkü biz hiç bitmedik. Belki dallarımızı kırdılar. Ama baharın gelişini engelleyemediler. Bugün biz biraz da baharın müjdesini veriyoruz. 1980 öncesinin tüm sol gençlik örgütlerinin sahibiyiz. O bizim geleneğimizdir. Bugün gelenek ayakta. Geleneğimiz aynı zamanda geleceğimiz olacak. Bunu dost, düşman görecek. Gelinen  noktada Bodrum solun kalesi olarak adlandırılıyor. Dediğim gibi; ‘Geleneği olmayanın, geleceği de olmaz.’ Eğer Bodrum’da sol gençlik örgütlerinin 1980 öncesi mücadele ile yarattığı o onurlu gelenek olmasaydı, bu yarımada Türkiye’de parmakla ve imrenilerek gösterilen bir coğrafya olmazdı. Gericiliğin en azgın dönemlerinde dahi bu kent kendisini koruyabildi ise, teslim olmadı ise 1980 öncesi o şanlı geleneğin bunda belirleyici etkisi var. Gelenek yaşıyor, devrimciler savaşıyor. Bodrum için, memleket için savaşıyor. Ranta karşı, yağmacı iktidara karşı, külliye adı altında dayatılan gericilik üssüne karşı savaşıyor. Koylarımız için, ormanlarımız için savaşıyor. Devrimciler güncel haliyle faşizme, yağmacılığa karşı Bodrum’un ve memleketin en önemli güvencesidir” görüşlerine yer verdi.

Kerim Cangır: “Bizi Dayanışma Yaşatır.”

Doğer konuşmasının bitiminde mikrofonu Bodrum siyasetinin duayen isimlerin Bodrumlu doktor Kerim Cangır’a verdi. Cangır konuşmasında; “Yüzü aşkın bir toplamla bu ilk kamuoyuna açık toplantımızı yapmamız elbette önemlidir. Ama kişisel görüşüm şu anda Bodrum’da bizim ile aynı siyasi frekansta 1000’in üzerinde yoldaşımız var. Bu dostlarımıza da ulaşmamız gerek. Sol geleneğin bugünkü Bodrum’un aydınlık fotoğrafında belirleyici etkisi olmuştur. O geçmişi hepimiz yaşadık bu bereketli topraklar üzerinde. Halen de yaşıyoruz. Mücadeleye dün olduğundan daha istekli devam ediyoruz. Unutmamamız gerek bir önemli konu da; salt siyasal birliktelik değil bizimkisi. Dayanışmayı da her boyutta en üst seviyede tutmamız gerek. Birbirimizin sağlık, eğitim, barınma gibi sorunlarında mutlak bir dayanışma gereklidir. Sistem hayatı giderek zorlaştırıyor. Bizlerde buna karşı dayanışmamızla bir nebze olsun bu ağırlaşan yükü azaltabiliriz. Çağımızın ve ülkemizin en önemli sorunlarından birisi yabancılaşmadır. İnsanlar birbirlerine, komşularına, ülkelerine en önemlisi kendilerine yabancılaşıyorlar. İnsansızlaşıyorlar. İnsansızlaşmayı ve yabancılaşmayı dayanışma ile aşacağız. Bizi dayanışma yaşatır. Bu arada geçmiş siyasal birikimimizi günümüz gençliğine aktarabilmemiz gerekir. Gençliğin buna ihtiyacı var. Bizim için ise bu ertelenemez bir görevdir. Gençliği yozlaşmadan, lumpenleşmeden, uyuşturucudan kurtaracak olan bilimin, felsefenin, kültürün, siyasetin esaslı taşıyıcısı bizleriz. Darbeler ve azgın gerici dönemler arada önemli kopukluklar yaratmış olsa da, biz bu bağı tekrar kurabilecek yetenekte ve güçteyiz” görüşlerine yer verdi.

Güneşin Sofrası Platformu Manifestosunu Açıkladı.

Son olarak 1980 öncesi Bodrum’daki sol gençlik örgütlenmesinin önemli öznelerinden Aydın Öncel’e söz verildi. Aydın Öncel’de 1980 öncesi Bodrum sol siyasetinin bazı özelliklerine değinerek; “Güneşin Sofrası, Bodrum’da toplumsal dayanışma, eşitlik ve adalet arayışını doğa ve insan hakları temelinde buluşturan sol-sosyalist bir harekettir. Görevimiz, tarihsel solun ve sosyalizmin değerlerini ve deneyimlerini yeni nesillere aktarmak, geçmiş dönemdeki farklılıklarımızı bir kenara bırakarak ortak idealler doğrultusunda güç birliği oluşturmaktır. Çevresel, sosyal, siyasal ve ekonomik sorunlara karşı yerelden ulusala ses getiren çözüm önerileri sunarak, toplumsal belleği güçlendirmek ve sivil toplum dayanışmasının en güçlü örneğini Bodrum’da sergilemektir” ifadelerini kullandı. Aydın Öncel, Güneşin Sofrası Platformu’nın manifestosundan önemli pasajları da dile getirdi.

10 Ay, 10 Günlük Devrimciler.

Güneşin Sofrası Platformu’nun manifestosunun linki haberimizin bitiminde yer almaktadır. Oldukça uzun süren etkinlikte katılımcılar birlikte hatıra fotoğrafları çektirdiler. Türkülere ve marşlara birlikte eşlik ettiler. Hep birlikte çekilen toplu fotoğrafın ardından; “Faşizm karşı omuz omuza” sloganını attılar. Günün maskotları; Zeynep ve Mir Bahattin Demir çiftinin çocukları bugün 10 ay 10 günlük olan Alvin ve Lavin oldu. Anne Zeynep Demir: “İkizleri ilk kez bu kadar uslu, keyifli, ortama ilgili gördüm. Adeta atmosferin farkında gibiydiler. Kahvaltıda yedirmek istediklerimi dahi ret edip, konuşmaları izlediler. Anne olarak bu anlamlı buluşmada ikizlerimin en genç devrimciler olarak nitelenmesi de gururumu okşamadı değil. Bu kültür, bu dünya görüşü çocuklarımıza bırakabileceğimiz en mühim miras olsa gerek diye düşünüyorum” diyerek duygularını dile getirdi.

haber: Ayhan Karahan

#
Ek Fotoğraflar
Yorumlar (1)
Mühendis
17.11.2024 22:44
Toplantı amacını, içeriğini ve ruhunu en iyi yansıtan haber Ayhan Karahan farkı ile ulaştı ekranlarimiza. İşin mutfağında olunca haber de böyle lezzetli oluyor demek. Eline, aklına, kalemine sağlık Ayhan Karahan.
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.