Çağımızın En Tehlikeli Silahı, Algı Operasyonları
Modern dünyada değişim ve gelişim en hızlı biçimde silah ve savunma sanayinde görülmektedir.Her geçen gün gelişen teknoloji sayesinde inanılmaz yıkıcı güce sahip silahlar üretilmekte ve dünyayı tehdit etmektedir.
Ayhan ONGUN
ayhanongun@gmail.com -Modern dünyada değişim ve gelişim en hızlı biçimde silah ve savunma sanayinde görülmektedir.Her geçen gün gelişen teknoloji sayesinde inanılmaz yıkıcı güce sahip silahlar üretilmekte ve dünyayı tehdit etmektedir.
Bu silahların en önemli ve etkileyici yanı caydırıcı olmalarıdır.
Saldırı ya da savunma amaçlı bu tür silahlanma çabaları, gelişmiş emperyal ilkelerin kendi egemenliklerini sürdürmeleri için yapılıyor gibi görünse de asıl amaç silah tröstlerinin sömürü ve rant alanlarını artırmaya yöneliktir.
İçinde bulunduğumuz küresel çağda kuşkusuz farklı güç odaklarının rekabeti yeni bir dünya savaşının önünde bir engel gibi görünse de silah sanayinin aşırı kar hırsı nedeniyle bu tehlike, dünyanın ve tüm insanlığın barış içinde yaşamasının önünde en büyük engeldir.
Savaş ortamlarının insanlığı tehdit eden bu acımasız tehdidine karşın savaşlardan daha tehlikeli ve etkili olan aslında günümüzde yaşamın her alanında pervasızca kullanılan algı operasyonlarıdır.
“Algı yönetimi; bir kişi veya kurumun hedef kitlelerinde olumlu ve istenen bir imaj oluşturmak ve yönlendirmek için kullanılan stratejik iletişim sürecidir.”
Bu süreçte, hedef kitlelerin düşüncelerini, duygularını ve eylemlerini etkileyerek onların algıları ve davranışları üzerinde kontrol sağlamayı hedefler.
“Kamuoyunu sanal ve doğru olmayan bilgilerle yönlendirmeye algı operasyonu denir.”
Algı yönetimi kavramı kullanılarak meşrulaştırılmaya çalışılan algı operasyonları bugün yaşanan sıcak çatışmalardan, savaşlardan çok daha fazla zarar verebilir.
Yalan ve iftiraya dayalı olarak yapılan algı operasyonlarında, var olan iktidar gücü kadar medya ve görsel materyallerden yararlanılır.
Doğru düşünceyi etkilemek amacıyla her türlü teknoloji ve iletişim araçlarını kullanarak yapılan manipülasyonların asıl amacı halkı aldatmaktır.
Bunun yapılabilmesi için de toplumu mevcut zaaflarını, geleneksel bağımlılıklarını, inanışlarını kullanarak sürü psikolojisiyle hareket eder hale getirmektir.
Bu anlamda kullanılan en etkili yöntem “bir üst aklın kendileri adına her şeyi. düşündüğü, planladığı, karar verdiği ve uyguladığı fikrini aşılamaktır.”
Ülkemizde bunu gerçekleştirebilmenin en kolay yolu halkı cahil bırakmak, bilgiye ve gerçeğe ulaşmasını önlemektir.
Bir diğer önemli yöntem de dinsel yönelimleri ve inandıkları değerler yüzünden asla vazgeçemeyecekleri kimi tabuları putlaştırarak insanları; sormayan, sorgulamayan, koşulsuz biat eden etkisiz varlıklar haline getirmek.
Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de her gelen iktidar erki eline geçirdikten sonra algı yönetimini en geçerli ve etkili bir yöntem olarak kullanmayı sürdürmüşlerdir.
Algı yönetimini propagandayla karıştırmamak gerekiyor.
Propaganda belli konularda insanların kendi fikirlerini anlatma, kendi vaatlerini duyurma, bu yollarla rakiplerine karşı üstünlük sağlama amacına yöneliktir.
Oysa algı operasyonlarında yalan, iftira gibi karşısındaki yıpratma ve üstünlük sağlamaya yönelik her türlü argüman ve yol mübah sayılmaktadır.
Son günlerde yaşadığımız olaylardan örnek vermek gerekirse;
Ülkemizde ekonominin aslında kötü durumda olmadığı, dış güçler ve onların yerli işbirlikçisi muhalifler tarafından kasıtlı olarak yayıldığı iddia edilmekte! Bunu kanıtlamak adına da TÜİK verileriyle oynanmakta, rakamlar ve olgular kamuoyuna yanlış sunulmakta!
Şimdiye kadar beka sorunu olarak gösterilen terör ve terör örgütleriyle ilgili olarak özellikle kafa karıştıracak açıklamalar yapılarak hukuk ve adalet sistemindeki haksız uygulamalar gizlenmeye çalışılmakta!
Esad döneminde cezaevine atılanlarla ilgili abartılı resim ve haberler yayınlanarak şu an yönetimi elinde bulunduran İŞİD liler masum gösterilmeye çalışılıyor!
Kuşkusuz komşumuz Suriye ‘de bir diktatörün devrilmesi barıştan yana olan hepimizi mutlu eder. Ancak ortada ne bir direniş, ne bir kahramanlık hikayesi ve zafer yok iken kimi kesimlerin zafer sarhoşluğu içinde kutlamalar yapması da bir algı yanılması mıdır?
Ülkemizin sosyal ve ekonomik dengesini altüst eden sığınmacı sorununu göz ardı edebilmek için uzun araç kuyrukları ve insan kalabalığı gösteren görseller yayınlayarak halkı yanıltmak bir algı operasyonu değil midir?
Onlarca farklı çizgide örgütü barındıran HTŞ ve benzeri yapıların, destekçileri emperyalist ülkelerin telkin ve tavsiyeleriyle adil bir yönetim vaadine sizce nasıl inanılır? Hani Suriye’nin toprak bütünlüğü korunacaktı? Bir dönem İran ve Afganistan’da yaşananların bugün Suriye’de yaşanmayacağını söylemek ne kadar gerçekçi olabilir?
Tüm bu sorular, barıştan, demokrasiden, özgürlükten yana olan herkesi endişelendirirken El-Kaide kökenli, İşid militanı, El-Nusra kurucusu ve şimdilerde HTŞ lideri olarak lanse edilen Colani’den bir kahraman yaratmaya çalışmakta bir algı operasyonudur. Umarım tüm bu algı operasyonlarına karşın Suriye’de farklı din ve mezheplerden oluşan yurttaşların barış ve huzur içerisinde yaşayacağı bir ülkenin inşası yönünde çabalar sonuç verir.
AYHAN ONGUN(Gazeteci-Yazar) 16.12.2024/BODRUM