Bodrum’da Spor

Herkesin Bodrumspor’un tarihi zaferini konuştuğu, kutlamalarla coştuğu şu günlerde Bodrumspor’u değil de Bodrum’da sporu konuşmak bu büyük başarıyı sağlayan futbolculara ve teknik ekibe karşı biraz haksızlık olsa da ben yine Bodrum’da sporu yazmak istiyorum.

Kuşkusuz 16 yıldır Bodrum’da yaşayan bir yurttaş olarak Bodrumspor’un bu anlamlı şampiyonluğuna herkes kadar bende çok sevindim ve final maçını izlemek üzere Adana’ya da gittim.

Ancak bu zorlu sınavı izlemekten öte o heyecanı, coşkuyu, müthiş atmosferi gözlemlemek benim için daha önemliydi.
Bodrumspor taraftarlarından daha fazlası Sakarya’dan gelmişti ve Adana ekonomisine önemli bir destekti bu final müsabakası.
Adana’nın göbeğinde bulunan tarihi şehir stadını Memleket Bahçesi yapacağız diye yıkarak Adana halkını cezalandıran iktidarın şimdi de dünyanın en kolay ulaşılabilir hava alanını kapatma girişimini bir başka yazıda anlatmaya çalışacağım.

Bir taraftan şehrin merkezindeki stadı yıkıyorsun, öte yandan Bodrumspor gibi bir mucizeyi gerçekleştirerek 2. Lige yükselen Adana 1954 futbol kulübü maçlarını Tarsus’ta oynamak zorunda kalıyor.
Şimdi aynı sorunu Bodrumspor yaşayacak gibi görünüyor.

Halkın tepkisini çekmemek için şimdilerde “maçlar Bodrum’da oynanacak.” türünden açıklamalar yapılsa da Türkiye Futbol Federasyonunun buna izin vereceğini sanmıyorum.

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras “en kısa zamanda ışıklandırma çalışmalarına başlayacağız” diyerek taraftarların gazını almaya çalışsa da büyük olasılıkla Bodrumspor’un cefakar taraftarları yeni bir stat yapılana kadar İzmir ya da Denizli’ye gitmek zorunda kalacak.

Oysa iki yıldır süper lig mücadelesi veren Bodrumspor yöneticileri, kamu ve yerel yöneticiler niye gereğini yapmadılar.
Hani “İnananlar asla kaybetmezdi!” Kaybetmiyeceğine inananların, kazanınca ne yapılması gerektiğini de planlaması gerekmiyor muydu?

Futbol önemli ve kazançlı bir sektör haline geldi.
Eğer amacına uygun yönetilirse barış, sevgi ve dostluk kazanır.
Çünkü futbol sahadaki 22 oyuncudan ibaret değil. Milyonlarca insanı ardından sürükleyen devasa bir mecra. Sahada mücadele edenlerden çok onları keyifle izleyenlerin ilgi odağında bir seyir etkinliği.
Böylesine ilgi gören bir alandan yararlanmak isteyen kapitalist sistem futbolu da ne yazık ki kendi tekeline aldı.
Futbol kulüpleri, adıyla anılan şehrin takımları olmaktan çıktı. Sermayenin ve isim sponsoru büyük firmaların şirketleri haline geldi.
Öyle olunca da özellikle futbol bir spor olmaktan çok ticari bir etkinlik haline geldi.

Gelelim Bodrum’da sporun içler acısı haline.

Bodrum’da 3 bin 900 seyirci kapasiteli bir stadyum ve dostlar alışverişte görsün misali bir iş adamının yaptırdığı 450 koltuk kapasiteli Binnaz Karakaya kapalı spor salonu var.

Salon sporlarına ilginin artmasıyla birlikte alelacele Bitez ve Yalıkavak’ta birer salon daha yapıldı.
Spor tesisleri yönünden böylesine fakir bir kent olan Bodrum aksine çok başarılı kulüpleri bağrında barındırıyor.
Basketbol’da sınırlı imkanlarla 1.liğe çıkan Çağdaş Bodrumspor uygun salon olmadığı için maçlarını Muğla’da oynamak zorunda kaldı ve aynı yıl yeniden küme düştü.

Keza Yalıkavak Kadın Hentbol Takımı başarıdan başarıya koşuyor. Ülkemizi Avrupa’da da temsil eden Yalıkavakspor bu yıl da Türkiye Lig şampiyonu olduğu gibi Türkiye kupasında 2.olarak tarih yazdı.

Aynı şekilde kurulalı daha iki yıl olmasına karşın Bodrumspor Kadın Voleybol takımı mucizeler yaratıyor. 
Su sporlarında, atletizmde çok başarılı sporcuların yetiştiği Bodrum ne yazık ki tesis yoksunu bir kent.
Demem o ki; Bodrumspor F.K.nın başarısını yürekten kutluyorum, emeği geçenlere sonsuz teşekkürler.
Ancak olaya yalnız Bodrumspor F.K olarak değil bütün olarak “Bodrum’da spor” sorunu olarak bakmak ve çözüm aramak zorundayız.
Öte yandan amatör spor kulüplerinin desteklenmesi kadar çocukların, gençlerin ve hatta yetişkinlerin spor yapabileceği alanların oluşturulması da üzerinde durmamız gereken konuların başında geliyor.

Aksi halde çocuklarımızın enerjisini doğru alanlarda kullandıramadığımız gibi gençlerimizi alkol ve uyuşturucu batağından kurtaramayız.
Şimdi okuyucuların bir kısmının “Bodrum’un bu kadar çok alt yapı sorunu dururken spora mı yatırım yapılacak?” dediklerini duyar gibi oluyorum.

En modern kentler oluştursanız, sağlıklı bir nesil olmadan ne anlamı olur?
Daha çok eğlence, daha çok bina daha çok insan, daha çok trafik ve asayiş sorunu demektir.

Bu sorunlardan kurtulmanın yolu spor, kültür ve sanattan geçer.

AYHAN ONGUN(Gazeteci-Yazar) 03.06.2024/BODRUM