27 Ağustos 2024 - Salı

Limak Konserine Gidince Başınız Göğe Mi Erdi?

Pazar akşamı Bodrum Antik Tiyatro önünde çok farklı kesimlerden Akbelen dostları yurtseverler tarafından ilginç ve bir o denli anlamlı bir eylem yapıldı.

Yazar - Ayhan ONGUN
Okuma Süresi: 6 dk.
49 okunma
Ayhan ONGUN

Ayhan ONGUN

ayhanongun@gmail.com -
Google News

Pazar akşamı Bodrum Antik Tiyatro önünde çok farklı kesimlerden Akbelen dostları yurtseverler tarafından ilginç ve bir o denli anlamlı bir eylem yapıldı.


Uluslararası tenor Murat Karahan yönetimindeki Limak Flarmoni Orkestrası Bodrumlu sanatseverlere unutamayacakları bir konser vereceklerdi. Hem sanatçılar hem de konseri izlemeye gelenler beklemedikleri bir tepkiyle karşılaştılar.


“Katil Limak, Akbelen’den defol!” sloganlarıyla karşılaşan müziksever elitlerin rahatı kaçtı.


“Havama, suyuma, toprağıma dokunma” demek için Akbelen çevresinden köylüler de antik tiyatronun önünde gelmiş ve eylemcilerle birlikte konsere gelenlere seslerini duyurmaya çalışıyorlardı.


Konsere gelenlerin bazıları böyle bir protestonun yapılacağından ve de Akbelen direnişçilerinin yapacağı basın açıklamasından haberli olmayabilirdi ama kimilerinin sanki inadına bu konsere geldikleri o hınzır bakışlarından, alaycı gülüşlerinden belliydi. Akbelen direnişçileri sanatçılara da sesleniyorlardı çağrılarında!


“Limak Flarmoni orkestrasının Değerli sanat Emekçileri; Bu akşam saat 21. De Bodrum’un en önemli kültürel-tarihsel değerlerinden olan Antik Tiyatro’da konser vermeniz planlanmış, biletler satılmış fakat bildiğiniz gibi Bodrum halkı bu konseri onaylamıyor. Bu durumun sizlerin kimliği ile bir ilgisi yok. Ortada tek bir sorun var. O da Milas, Bodrum ve ülkemizin birçok yerinde geri dönüşü mümkün olmayan eko kırım suçu işleyen, bölgemizin yaşam ve su kaynağı olan Akbelen ormanını zorbalıkla yok eden, zeytin ağaçlarını söken, su kaynaklarımızı kurutan, bölgede kanser ve solunum yolu hastalıklarının artmasına neden olan ve neden olduğu doğa katliamını bir Flarmoni orkestrası kurarak sanatla perdelemeye çalışan işvereniniz Limak Holding. 


Sizler işimi yapıyorum diye düşünebilirsiniz fakat kamu vicdanını bu denli yaralayan bir durum karşısında sanatçılardan beklenen halkın ve haklının yanında bir duruş sergilemesidir ki yüzyıllar öncesinden günümüze sadece bu duruşu gösterebilmiş sanatçılar halkın belleğinde ve kalbinde yaşayagelmiştir.

Sizlerden gerçekleri görmenizi, vicdanınızı dinlemenizi, işvereniniz Limak Holding’in Akbelen ormanını nasıl yok ettiğini, ormanı korumak isteyen insanların yerlerde nasıl sürüklendiğini, binlerce canlının yuvası olan Akbelen Ormanında ağaçların nasıl kesildiğini, hayvanların feryatlarını, insanların ağıtlarını unutmamanızı, bunları bilerek bu orkestrada yer almayı sürdürmenizin meslek itibarınıza zarar vereceğini hatırlatmak isteriz.


Umarız halkın takdirini kazanan gerçek sanatçılardan olmayı seçersiniz ve doğa katili bir şirket olarak anılan Limak’ın adını aklama yöntemi olarak kurduğu flarmoni orkestrasında yer almazsınız. Seçiminizi yaşamdan, iyilikten ve haklıdan yana kullanacağınızı umarak halkın kalbinde yer edinen sanatçılardan olacağınıza inancımızla sizleri selamlıyoruz. İçten sevgilerimizle…Limak’ın değil, Akbelen’in sesi ol! Akbelen’in Dostları.
Buraya kadar her şey doğru, protesto yasal bir eylem.


Halkı rahatsız etmeden, trafiğe engel olmadan, bir farkındalık yaratarak kamu oyu oluşturulmaya çalışılan bir etkinlik. 


Peki ya sonuç?


Sanatçılar müziklerini icra ettiler, bizim burjuva özentili elitlerimiz alkışladılar ve konser bitiminde evli evine, köylü köyüne…


Sanatçıların böyle bir toplulukta çalışmaları diyelim ki bir talihsizlik ve bunu iş olarak yapmak zorunda olduklarını düşünüyorlar.


Limak Holding’in inşaatlarında, maden işletmelerinde, turizm kuruluşlarında çalışan işçilere “Limak doğa katilidir, sizleri de sömürüyor, bunların işyerlerinde çalışmayın.” Diyebilir miyiz?


Her şeye rağmen sanatçılara yönelik iyi niyetli çağrıya sözümüz yok.


Ancak günlerdir sosyal medya üzerinden yapılan çağrılara karşın inatla ve keyifle bu konsere giden sanatseverlere! ne demeli?


Hayatın her alanında olduğu gibi kültür ve sanat alanında da oynanan bu çirkin ve karanlık oyunların farkında olmadan ya da böyle bir protestonun varlığından habersiz bu konsere gelenleri ayrı tutuyorum.


İstese müzik sevgisini, sanata olan tutkusunu! başka yerlerde, başka zamanda yerine getirebilecek ve hatta istese o sanatçıları kendi villasına, yatına getirtip, özel konser verdirebilecek ekonomik güce sahip sonradan görmelere ne demeli?


Çok istiyorsan klasik müzik dinlemeyi, evinde havuz başında ya da yatında kurarsın masanı, çağırırsın ağır misafirlerini ve hatta uluslararası üne sahip tenor Murat Karahan’ı da getirtirsin, açarsınız viskileri mehtaba karşı müzik zevkinin doruklarında eğlenirsiniz.


Yok ama olmaz, görgüsüzlük, pervasızlık diz boyu.


Her şeyi göstere göstere yapacaksınız.


Akbelen köylüleri de kim oluyormuş!


Ne karışır bu çoğu altmış yaşın üstünde eski devrimciler bizim yaşantımıza!


Bence asıl üzerinde durulması, dikkat çekilmesi gereken kesim bunlar.

Niye toplum bu kadar duyarsız? Gençler niye yok bu eylemlerde?


Bu kadar tepkiye rağmen yüzleri bile kızarmadan, göstericilerin önünden geçip konsere gidebilen bu kalabalık güruh nasıl bu hale geldi?


Siyaset kurumunun ve sivil aktivistlerin asıl bu konu üzerine kafa yormaları gerekir diye düşünüyorum. Ne yazık Bodrum’da da olduğu gibi bizleri bu duyarsız, sorumsuz azınlık yönetiyor.


AYHAN ONGUN(Gazeteci-Yazar) 26.08.2024/BODRUM

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları